İCAZE MUCERREDE
ANİ’L-MUNAVELE
Kısaca munavelesiz
icazet, elden vermek olmaksızın verilen icazet manasınadır. icazet
şekillerinden biridir. Hadis Şeyhinin Hadislerinin yazılı olduğu kitab'ı elden vermesi
söz konusu olmadan sadece rivayetine izin vermesi şeklinde uygulanmıştır. Asıl
itibariyle Şeyh'in muayyen bir kimseye muayyen bir Hadis kitabını rivayet
etmesi için izin vermesinden ibarettir.
(Bakınız
icazetu'l-mu'ayyen li mu'ayyen fi'l-mu'ayyen
tıklayın ).
icazet'e konu olan
Hadislerin yazılı olduğu kitab'ı elden vermeksizin yalnızca rivayetine izin
vermenin değişik uygulamaları vardır. Söz gelimi Şeyh, muayyen bir talib'e
Eceztu leke'l-kitabe'l-fulani (falancaya ait kitab'ı rivayet etmene izin
verdim) veya Eceztu leke me'ştemelet
aleyhi fihristi hazihi (şu fihristimin şamil olduğu yazılı metinleri rivayetine
izin verdim). gibi bir eda lafz'ı kullanarak belirli kimseye belirli kitabtaki
Hadislerin rivayetine icazet verir. Bazen mucazun leh belrtildiği halde mucaz
belirtilmeden icazet verilir. Başka bir değişle Şeyh söz gelimi Eceztu (leke)
cemia mesmu'ati (işitmiş olduğum bütün Hadisleri rivayet etmen için (sana)
icazet verdim) veya benzeri lafızlarla muayyen birine belirlenmemeiş şeyleri rivayet etmesi için icazet verir.
(Bakınız İcaze li
mu'ayyen fi ğayri mu'ayyen tıklayın ) .
İcazet amme, icazet
li'l-mechul, icazet mu'allaka, icazet li'l-madum dahil olmak üzre münavelesiz
icazet'in başka şekilleride vardır. Şeyh'in henüz işitmemiş veya almamış olduğu
Hadisleri işittikten yada aldıktan sonra rivayet etmesi için birine izin
vermesi; Eceztu leke ma sahha ve ma yesihhu indeke min mesmu'ati (sence sahih
olan veya sıhhati sonradan açığa çıkacak mesmuatımı rivayet etmene icazet
verdim); Eceztu leke mucazati, Eceztu leke ma ucize li rivayetuhu (rivayet'i
için bana icazet verilen Hadisleri rivayet etmene izin verdim) gibi eda
lafızlarıyla verilen icazetler munavele olmadan icazet'in değişik
uygulamalarıdır. Sonucu uygulama icazetle rivayet edilen Hadislerin yine icazetle
başkasına rivayetidir. Bunun üzerinde hayli münakaşalar edilmiştir. Bununla
birlikte İslam Alimlerinin çoğunluğu bu kabil icazet'in caiz olduğu
görüşündedirler. Hatta üç veya dört nesil'den Ravilerin birbirlerinden hep
icazetle rivayet etmelerini caiz görenler bile olmuştur.
Hangi şekilde
uygulanırsa uygulansın munavelesiz icazet'in caiz olup olmadığı konusunda
ihtilaf vardır. Alimlerin büyük çoğunluğuna göre bu yolla rivayet caizdir. Bir
rivayet'e göre İmam Şafii buna kail olmuştur. Nitekim el-Hüseyin b. Ali
el-Kerabisi kitablarını kendisine arz etmek istediğinde dinlemeye lüzum
görmeyerek ''Git ez-Za'feraninin kitablarını al, istinsah et. İşte sana kitab
larımı rivayet etmen için icazet veriyorum'' demiştir. İcazeti caiz
görmeyenlere göre haliyle münavelesiz icazet te caiz değildir.